Zazalar'ın sınıflandırılması politik bir tartışma konusudur. Bu tartışmada üç grup ve tezleri mevcuttur. Birinci grup Zazaları başlı başına ayrı bir etnisite olarak görmekte; ikinci grup Zazaları Kürt olarak saymakta; Üçüncü grup ise Zazaları Türk olarak değerlendirmektedir. Hatta geçmişte bazı Ermeni araştırmacılar tarafından, Zazaların Ermeni kökenli bir halk olduğu iddiası da ortaya atılmıştır.
Zazaları Zaza olarak kabul edenler [değiştir]Zazalar kendi dillerinde, Türklere "Tırk", Kürtlere ise yöreden yöreye "Kırdas", "Khurr" veya "Khurrmanc" derler ve kendilerini her iki halktan da ayırırlar. Türklüğü veya Kürtlüğü kabul etmezler. Zaza halk türkülerinde de bu ayrım çok net bir şekilde görülmektedir. Kürdoloji'nin babası kabul edilen Minorsky, İslam Ansiklopedisi'nin İngilizce basımında Zazalar'ın kesinlikle Kürt olmadığını belirtir. Ayrıca Batılı dilbilimciler, Zazaca'dan hareketle Zazaların Farslardan ve Kürtlerden tamamen farklı İrani kökenli bir etnik grup olduğunu belirtirler. Diğer taraftan, İranoloji biliminde Zaza dili, Kürtçe ve Farsça'dan farklı özgün İrani bir dil olarak tasnif edilmektedir. Yine dünya üzerinde, 6,000'den fazla dil ve lehçeyi araştıran Ethnologue'a göre Zazaca iki lehçeden oluşan (Dersimce/Kuzey Zazaca ve Güney Zazaca/Dımılki), başlı başına bir dil olarak sınıflandırılmıştır.
Zazaların ve Kürtlerin yüzyıllarca aynı coğrafyada yaşaması iki toplumun kültürel olarak yakınlaşmasına neden olmuştur. Kürtler’in siyasi ve sayısal olarak Zazalar'a göre daha üstün olması ise, Zazalar'ın ve Zazaca'nın varlığı konusunda bir dezavantaj oluşturmuştur. Zazalar kendilerini Türk, Kürt ve Fars kimliklerinin dışında görmelerine rağmen, Zaza halkı geçmişte uzun bir dönem boyunca dışarıdan bir bakışla Kürt sayılmış, dilleri de Kürtçe'nin bir lehçesi zannedilmiş ve Zazalara Kürt muamelesi yapılmıştır.Zazaca hakkında siyasette ve halk arasında, özellikle Batı Anadolu’da yaygın olan "Kürt lehçesi" tanımlaması vardır. Diğer taraftan Kürt siyasetçiler ve genel olarak geçmişten bugüne hemen hemen bütün Kürt örgütlenmeleri de Zazaları Kürt, Zazacaya da Kürtçe'nin bir lehçesi saymışlardır. Bu durum Zazaları Kürt kimliğine itmiş ve günümüzde birçok Zazanın kendisini Kürt olarak tanımlamasına ve Kürtlüğü benimsemesine neden olmuştur.
Fakat, tüm bu gelişmelere rağmen Zazalar ve Zazaca üzerine yapılan araştırmalar, Zazaların Türklerden, Kürtlerden ve Farslardan tamamen farklı bir etnik grup olduğunu göstermektedir.Özellikle Zazaca üzerinde yapılan dilbilimsel araştırmalar bu yöndedir. Zazaca'nın ilk olarak başlıbaşına bir dil olduğunu kanıtlayan dilbilimci Karl Hadank, 1932 yılında yayımladığı Die Mundarten der Zâzâ adlı eserinde Zazaca'nın Kürtçe'nin veya Farsça'nın bir lehçesi olmadığını, bu dilleri dilbilimsel olarak karşılaştırarak Zazaca'nın başlı başına bir dil olduğunu kanıtlamıştır. Peter Lerch (1856), Friedrich Müller (1864), Albert van Le Coq (1901), Prof. Dr. Jost Gippert, McKenzie, Prof. Dr. G. Kôjima gibi dilbilimcilerin eserlerinde de Zazaca net bir şekilde özgün ve bağımsız bir İrani dil olarak tasnif edilmiştir.
Zaza halkının yaşlı ve siyasetten uzak kalmış kesimi, Türklüğü ve Kürtlüğü kabullenmez (Türkiye'nin Etnik Yapısı, Ali Tayyar Önder, Fark Yayınları). Zazaların kendi başına güçlü bir siyasi ve akademik merkezi örgütlenmeye sahip olmaması, Zaza halkının dil ve kimlik sorununun gündeme çok zayıf bir şekilde gelmesine veya hemen hemen hiç anılmamasına sebebiyet vermektedir.
Zazalar kendilerini Tunceli yöresinde Alevi anlamında "Kırmancki", Varto, Hınıs, Tekman, Çat, Adaklı yöresinde "Şarê Ma", Bingöl yöresinde "Zaza", Koçgiri, Palu ve Maden yöresinde "Zaza", Siverek, Çermik, Koçgiri ve Aksaray yöresinde "Dımıli" olarak adlandırmakta; dillerine ise sırasıyla "Kırmancki", "Zonê Ma", "Zazaki" ya da "Dımılki" demektedirler.
1900 yılında "Dersim" adlı kitabını yayınlayan Ermeni yazar Antranig, İranolog Oskar Mann ve tarihçi V. Minorsky'e göre, Zazalar tarafından kendi etnik kimliğini tanıtırken yaygın olarak kullanılan "Dımıli" terimi, Ermenice karşılığı "Dêlmik" olan Kuzey-İran'daki Gilan taraflarında bulunan Deylem bölgesine tekabul etmektedir. [kaynak belirtilmeli]
Zazaların muhtemelen MS 9. ile 11. yy. arası Deylem'den bugünki yurtlarına göçettiği tezi birçok Zaza araştırmacıları tarafından kabul görmekte, ki hala Kuzey İran'da konuşulan Mazenderanca ve Gilanca gibi diller Zazaca'ya köken olarak Kürtçe'den daha fazla yakınlık arzetmektedir. [kaynak belirtilmeli]
Zaza terimi ise Zazalar'ın bugün yaşadığı bölgede birçok köy ve yer adında geçmektedir. Zazana, Zuza, Sason, Zavzan gibi sözcükler de buna örnek gösterilebilir.[kaynak belirtilmeli] MÖ 542 yılında Pars kralı Dara (Darius)'un Behistun yazıtında da yukarı Fırat ve Dicle Havzası "Zazana" olarak adlandırılmaktadır.[kaynak belirtilmeli]
Ayrıca doğruluğu tam olarak bilinmemekle birlikte Diyarbakır'da bulunan bazı zazalar kendilerine sorulduğunda kendilerinin Hurriler in dolayısıyla sümerler in torunları olduklarını ve bu nedenle kesinlikle Türk ya da Kürt olmadıklarını iddia etmektedirler.
Zazaları Kürt olarak kabul edenler [değiştir]Ziya Badıllı'nın anlattığına göre, Türkiye'deki Zazalar kendilerini asıl Kürt sayarak kendilerine Kird ve kendilerinin dışında kalan Kürtlere daha doğrusu Kurmanclara da –biraz da küçümseme ile müterafik olarak- Kirdasi (Kürdümsü, Kürtçük) derler(abç)[3]
Zazaca'yı konuşan Kürtler bölgelere göre dillerini ayrı adlarla adlandırırlar. Kendilerini Kirmanc, konuştukları lehçeyi ise "Kirmancki" diye adlandıran Dersim Kirmancları Zaza terimini Sünni Kirmanclar (Zazalar) için kullanır, kendilerine böyle denmesinden hoşlanmaz, tepki gösterirler. Bingöl Kırmancları, kendilerine "Kırd", lehçelerine ise "Kırdki" derler. "Kırd" teriminin ne zamandan beri kullanıldığı hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değil.
Kurd Kürt sözcüğünün kökeni hakkında bu güne kadar çok değişik yorumlar yapılmıştır. Fakat bu yorumları yapanlar çoğu kez Kürtlerin yer yer kendilerini adlandırmak için kullandıkları "Kırd" ve "Kırmanc" sözcüklerini hesaba katmamışlardır.
Yunan yazarlarından Polybe (Polibio)'in M.Ö. 200`lerde sözünü ettiği "Cyrti", Strabon`un sözünü ettiği KûpTıoı (okunuşu: Kirti, anlamı: Kirtiler) ve Romalı tarihçi Tito Livio (M.Ö. 54-M.S. 17)'nun sözünü ettiği "Cirtei" / "Cirti" sözcüklerinin bugün bazı bölgelerde Dımıli Kürtlerinin kendilleri için kullandığı "Kırd" ve bunun çoğul biçimleri olan "Kırdi" veya "Kirdi" sözcükleri ile neredeyse aynı olmaları gibi hususlar üzerinde durulmamıştır. [kaynak belirtilmeli]
Öte yandan "Kırmanc" ve "Kırmancki" terimlerinin, Kırmancca (Zazaca) konuşan Dersimliler tarafından sadece kendileri ve dilleri için kullanıldığını sanmak da yanıltıcı olur.
Munzur Çem Dersim'de Alevilik kitabında bu konuya şöyle değiniyor:
“ Dersimlilerin kendilerine Kırmanc dedikleri doğru. Ancak bu terim, sanıldığı gibi sadece Dersim'in Kırmancki (Dımılki/Zazaki/Kırdki) konuşan kesimini değil; Alevi olsun, Sünni olsun Kurmanci (Kırdaski) konuşan kesimlerini de kapsıyor. Yani, Kiğı'nın, Karakoçan'ın, Pertek'in, Mazgirt'in, Çemişgezek'in, Hozat'ın, Koçkiri'nin vs. Kurmanclarının da adıdır; Kürtlüğü ve Kürtleri ifade ediyor. Benim doğup büyüdüğüm Doğu Dersim'de "Kırmancê Erzurumi" , "Kırmancê Muşi", "Kırmancê Diyarbekiri" vb. tanımlamayı her an duymak mümkün. ”
Bazı yörelerde daha değişik bir tanımlamaya da rastlanmaktadır. Özellikle de Batı Dersim, Malatya, Sivas ve Kayseri yörelerinde, Alevi-Sünni ayrımının etkisiyle Kırmancki (Zazaki) konuşan Alevi Kürtler, kendilerini ve kurmancca konuşan öteki Alevi Kürtleri Kırmanc, Sünni Kürtleri ise Sünni ya da Türk diye nitelendirmekteler. Yani kavram olarak Alevilik Kürtlükle, Sünnilik ise Türklükle bütünleştirilmiş durumdadır. Kan bağıyla birbirlerine bağlı oldukları bilinen aynı aşiretin mensupları için dahi bu ayırım sözkonusu olduğu görülür.
Zazaları Türk olarak kabul edenler [değiştir]Diğer yandan Zazaların İran'dan Anadolu'ya göç eden Şamanist Türkmenler oldukları, daha sonra Aleviliği benimsedikleri, fakat Osmanlı'nın sünni ideolojisinin baskısından dolayı kendilerini Kürt olarak nitelendirdikleri ve Kürtleştikleri (Kürtleşen Türkmenler) bir diğer tezdir.[kaynak belirtilmeli] Bu tezin dayanak noktasının birisi, Zazaların ibadet dillerinde Türkçe kavramların çokluğudur.[kaynak belirtilmeli] Zazaca ile Farsça arasındaki büyük benzerlik de bu tezi desteklemektedir. (Anadolu Selçuklu Devleti'nin resmi dili Farsça idi.)
Zazaların 1230 yılında Yassı Çemen (Erzincan) Savaşı'nda yenilen Harzemşah sülalerinden geldiği görüşünü benimseyenler[kaynak belirtilmeli] de oldukça fazladır. Söz konusu Harzem (Harezm) Türkmen sülaleleri Moğol istilası sırasında Anadolu'ya sığınmak istemiş ancak Anadolu Selçuklu devleti tarafından istenmemişti. 1230 Yassı Çemen savaşı sonunda Harzemşah Türkmenleri Doğu Anadolu'nun dağlık noktalarına çekilerek, Anadolu Selçuklularından uzak kalmayı başardılar. Zira, Harzemşah hanedanlığının devlet dili Farsça, mezhebi ise Alevilikti. Harzem Türkmenleri daha sonra Zazalaştılar.
Zazalar'ın Türk oldukları fikri daha ziyade onların Horasan- Türkistan'dan gelmiş oldukları görüşünden güç almaktadır. Zazalar'ın Türk soylu olabilecekleri konusunda gösterilen ikinci delil halk inançlarıdır. Eski Türk inançlarından birçok kült Zazalar arasında da yaşamaktadır.
İlgili kitaplar [değiştir]Dersim-Zaza Tarihi, Seyfi Cengiz (Dersim-Zaza Tarihi)
Dersim Tarihi, Ali Kaya, Can Yayınları
Dersim Yazıları, Sait Çiya, Tij Yayınları
Dersim Zaza Ayaklanmasının Tarihsel Kökenleri, Ebubekir Pamukçu, Yön Yayıncılık
Belge ve Tanıklarıyla Dersim Direnişleri, M. Kalman, Nujen Yayınları
Kırmanclar Kızılbaşlar ve Zazalar, Seyfi Cengiz, Desmala Sure Yayınları
38 ra Jü Pelge, Dr. H. Çağlayan , Tij Yayınları
Kulê 38i, Munzur Çem, Peri Yayınları
Dersim, Jandarma Umum Komutanlığı'nın Raporu, Kaynak Yayınları
Türkiye'nin Etnik Yapısı, Ali Tayyar Önder, Fark Yayınları
Türk Toplumunda Zazalar ve Kürtler, Prof. Orhan Türkdoğan, Timaş Yayınları
Zazalar Üzerine Sosyolojik Tetkikler, H. Reşit Tankut, Kalan Yayınları
Zazalar ve Kızılbaşlar, Nazmi Sevgen, Kalan Yayınları
Kürt Sorununu Yeniden Düşünmek, Mustafa Akyol, Doğan Kitap
Dipnot [değiştir]^ a b (İngilizce) "The Zaza People as a New Ethno-Political Factor in the Region" Victoria Arakelova, Iran & the Caucasus, 3. Cilt, 1999 - 2000, s. 397
^ Frankfurt Üniversitesi
^ Kemal Badıllı, Türkçe İzahlı Kürtçe Grameri (Kurmancca Lehçesi), 1965, s.6, aktaran Malmisanıj, Kırd, Kırmanc, Dimili veya zaza Kürtleri, Deng Yayınları, Kasım 1996, İstanbul, s. 8